Türkiye Gençlik STK’ları Platformu’nca, “Genç Türkiye Forumu 8 – Gençlerin inanç ve dindarlık algısı” temalı forum gerçekleştirildi. Foruma, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Türkiye Gençlik STK’ları Platformu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Haydar Ustaosmanoğlu ve davetli gençler katıldı. Program sonrası açıklamalarda bulunan Bilal Erdoğan, programda, 13 ilden 300 gencin katılımıyla gençlerin inanç ve din algısı üzerine konuştuklarını söyledi.
“UMRE VE KUDÜS ZİYARETİ HEDİYE EDİLDİ”
Konuların gençlerle geniş bir şekilde ele alındığını ifade eden Bilal Erdoğan, “Güzel istifadeli bir oturum oldu. Aynı zamanda Diyanet İşleri Başkanımızın öncülüğünde birçok katılımcı gencimize Umre ve Kudüs ziyareti hediye edildi. İnşallah bu tür konuların derinlemesine konuşulduğu, sadece yüzeysel sosyal medya bilgileri, sloganlarla değil, oturulup etraflı bir şekilde değerlendirildiği çalışmalar artarak devam eder.” dedi.
“TABLO ABARTILDIĞI GİBİ DEĞİL”
Bir gazetecinin, “Gençlerin inanç ve dindarlıktan uzaklaştığı ifade ediliyor. Siz, bu sava katılıyor musunuz?” sorusu üzerine Bilal Erdoğan, şöyle konuştu:
“Ben, bu sava katılmıyorum. Çünkü bu tür çalışmaların geçmişle kıyaslanarak yapıldığı zaman bir anlamı var. Eğer bu tür şeylerin arttığını veya gençlerin dinden uzaklaştığını söyleyeceksek, bunun 5’er yıllık aralıklarla yapılan bir bilgi seti eşliğinde değerlendirilmesi lazım. Ama gençlik her zamanki gençlik, arayışları, tutkuları, itirazları, muhalefeti olan gençlik. Dolayısıyla bu tür sorgulamaları gençlik döneminde yapan gençlerimizin inançla ilgili arayışı da var, hayatla, varoluşla ilgili sorgulamaları da var. Ama bunları zamanla oturan, demlenen ve gençlerin yeniden bu toprakları bize vatan yapan değerlerle barıştığı bir düzleme doğru evrilen bir süreç olarak görüyorum. Onun için bu zamanın kendine has akımları, furyaları, trendleri var. 10, 20, 50 yıl öncesinin kendine has trendleri akımları var. Bunlardan en önce gençlerin etkilendiğini biliyoruz. İletişim çağı dediğimiz bu çağda dünyadaki egemen akımlardan da gençlerimizin çok etkilendiğini biliyoruz. Dolayısıyla bugün bunları da bunların etkisini de konuştuk. Yaptığımız araştırmalarda bugünkü tablo da abartıldığı gibi değil, normalinde ilerleyen belki bir tablo olduğunu ama bunun üzerinde çalışılması, daha derinlemesine okumalar yapılması gerektiğini konuştuk.”